Bundan tam 10 gün evvel size buradan seslenip yılın haberi olacak demiş ve tutuklu bulunan TİP milletvekili Can Atalay’ın tahliye edileceğini, 16 Ağustos günü Meclis kürsüsünde olacağını yazmıştım.
Dün maalesef izleyerek gördük ki yanılmışım…
Son iki güne kadar hava çok güzeldi çocuklar, mahkemenin kararı ortadaydı ‘bunu çözse çözse TBMM çözer’ dedi -ki bu bile başlı başına bir birinci, daha önce emsal teşkil eden bir kararda bulunulmamıştı-
GEZİ SENDROMU’NDAN SIYRILAMADI
Gerek muhalefet partisi gerekse iktidar partisinde ‘bu iş oldu’ hali düzgünden güzele kendini hissettiriyordu: Temsilcilerin yan yana gelip mutabık olması -ki benim kaynağım da Meclis’te önemli bir koltukta oturuyor- Artık tek tek isim vermek istemiyorum ancak Meclis’in en üst kademesinden Yönetim Meclisi üyelerine kadar herkes ‘bu iş oldu’ diye bekliyordu.
Lakin bir kişi ikna edilemedi…
O bir kişi bir türlü Seyahat Sendromu’ndan kurtulamadı, kendisine yapılmış üzere görmeye devam etti… Bu nedenle asla geri adım atmadı, bir türlü ikna olmadı. Ikna olmadığı üzere özellikle son iki gün partisine ‘bu mevzuda katiyen taviz istemiyorum’ diye harekete geçirdi çocuklar…
EN BERBAT ETKİLENECEK YEGANE MERKEZ: TÜRKİYE İKTİSADI
Ve bunun sonucunda çıkan kararı gördük…
Peki bu karara en çok üzülen kim oldu dersiniz…
Mehmet Şimşek başkanlığındaki maliye ve hazineciler… Çünkü onların bütün amacı ‘Türkiye artık özgürlükçü bir ülkedir, paralarınızı getirebilir yatırım yapabilirsiniz’ iletisini net olarak vermekti.
Lakin artık bu karar başta Avrupa olmak üzere batıda pek kabul görecek üzere değil… Bir milletvekilinin cezaevinde olmasını zinhar kabul ettiremezsiniz…
Ve çocuklar şu gerçeği asla göz gerisi etmeyin; Siyasal kararlar ekonomik kararları bağlar. Buna karşın, Türkiye’de iktisat bu haldeyken, bir kişinin geri adım atmamasını, hatta ve hatta bu minvalde partisini de harekete geçirmesini anlamıyorum… Ankara’da bunu yanlışsız bulan bir bireye bile rastlamadım…
İRRASYONEL FİKRİN SONUÇLARI
Ne olacak bilmiyorum… Bu nasıl bir göz karalığıdır, Türkiye iktisadını uçuruma yuvarlamaktır…
Bu nasıl irrasyonel kafadır…
Anlamakta zorlanıyorum ben çocuklar…
Ve ben bu karardan sonra birinci defa bu kadar korktum… Hem tek bir kişinin bu kadar gözü kara oluşu, hem de iktisat bu kadar olumsuzken AK Partililerin çkıp da o bir kişiyi ikna etmemesi beni çok korkuttu…
Iyi bir yere gitmiyoruz çocuklar… Size samimi olacağım, ben bu ruh halindeyim: Düzgün bir yere gitmiyoruz…
Keşke daha hoş şeyler yazabilsem lakin moralim bozuk, sahiden moralim bozuk benim…
Ben, Numan Kurtulmuş’un haline inanarak, görüşmelerdeki kelamlarına itimat ederek yanılgı yaptım…
16 Ağustos’ta görüşme yapılmasına kandım…
Ve maalesef yanıldım…
Hürrem Elmasçı