Çok merak ettiğim bir sorunun karşılığını evvelki gün öğrendim.
Alain Delon’un cenazesinde müzik çalındı mı?
Çalındıysa bu modüller nelerdi?
Tahmin ettiğim üzere Alain Delon’un, kapalı kapılar gerisinde yapılan cenaze merasimine ilişkin en detaylı bilgiler Paris Match mecmuasında çıktı.
O şarkıyı kestirim etmiştim, tahminim de gerçek çıktı
Evet, müzik çalınmış…
Müziğin çalındığını öğrendiğim an, kendi varsayımımı de söyledim.
Yanılmamışım.
Onun cenazesinde de, Frank Sinatra’nın “My Way” müziği çalınmış.
Sadece o değil, bunun dışında 5 kesim daha varmış cenaze merasiminde çalınan.
Yani bir “cenaze müzik çalma listesi” hazırlanmış.
Cenazede çalınan 6 kesim nelerdi
(*) Tabut alınırken ‘Sicilyalılar Çetesi’: Alain Delon’un çocukları tabuta yerleştirilen cenazeyi alıp gömüleceği meskeninin bahçesindeki yere hakikat yürümeye başladığında, onun en bilinen sinemalarından birinin müziği çalınmış.
Ennio Moricone’nun “Clan des Siciliens” kesimi.
(*) Konuşmalar başlamadan Chopin: Konuşmalar başlamadan evvel Chopin’in bir prelüdü çalınmış.
(*) Chopin çalarken mezar taşı sözleri: O sırada Alfred de Musset’nin meşhur “Aşkla dalga geçilmez” kelamlarının bulunduğu metinden bir kesim okunmuş.
Delon bu kelamın mezar taşına yazılmasını istemiş.
(*)Aziz Pavlus’tan cümlelerle Bach Addagio: Sonra sıra cenazenin dini tarafına gelmiş. Aziz Pavlus’un Korintlilere yazdığı birinci mektuptan bir kısım okunmuş.
Metin okunurken fonda Bach’ın Addagio’su çalınmış.
(*) Sinema kısmında ‘Şehirde İki Adam’: Onu tekrar Delon’un “Şehirde İki Adam” sinemasının müziği olan Phillipe Sarde’ın “Deux Homme Dans La Ville” isimli modülü izlemiş.
(*) Rahip konuşurken Maria Callas: Rahip tabutu kutsarken Maria Callas’ın “Ave Maria’sı” çalıyormuş.
(*) Toprağa verilirken Frank Sinatra: Ve son kısımda, tabutu toprağa yerleştirilirken Frank Sinatra’nın My Way’i çalmaya başlamış.
‘My Way’ müziği egosu yüksek erkeklerin cenaze müziği mi oldu
Bu playlisti Delon kendisi mi hazırlamış yoksa çocukları mı tam öğrenemedim.
Ama emin olduğum bir şey var.
“My Way” müziğinin çalınmasını kesinlikle kendisi istemiştir.
Çünkü egosu gelişmiş ve kendi hakkında karizmatik bir iz bırakmak isteyen erkeklerin birçok bu müzik ile gömülmek istiyor.
Son olarak Rus muhalif Navalny’nin cenazesinde şahit olmuştuk
My Way’i bir merasimde birinci kere Ufuk Güldemir’in cenazesi HaberTürk binasından çıkarılırken dinlemiştim.
Sonra birçok ünlü erkeğin cenazesinde bunun çalındığını öğrendik.
Son olarak da Putin hapishanelerinde ölen muhalif Aleksey Navalny’nin cenazesinde çalındığına şahit olduk.
30 bin cenaze üzerinde yapılan araştırmada 1 numara ‘My Way’
Anadolu Ajansı 2009 yılında yaptığı bir derlemeye nazaran, dünyada 30 bin cenaze üzerinde yapılan bir araştırma, Cenaze Müzikleri Top 10’inde Frank Sinatra’nın “My Way” müziğinin 1 numaraya oturduğunu göstermişti.
O gün verdiği Top 10 şöyleydi:
Cenaze müziklerinin top 10’i şu şarkılar
(*) Frank Sinatra: “My Way”
(*) AC/DC: “Highway to hell”
(*) Eva Cassidy: “Over The Rainbow”
(*) Bette Midler ve Celine Dion: “Wind Beneath My Wings”
(*) Celine Dion: “My Heart Will Go On”
(*) Robbie Williams: “Angels”
(*) Whitney Houston: “I Will Always Love You”
(*) Nat King Cole: “Unforgettable”
(*) Queen: “Another One Bites The Dust”
(*) Leonard Cohen: “Hallelujah”
En çok çalınan klasik müzik kesimi ‘Nimrod’
Aynı araştırmaya nazaran cenaze merasimlerinde tercih edilen klasik müzik besteleri ortasında en popülerleri şunlardı:
(*) Edward Elgar’ın “Nimrod”
(*) Gabriel Faure’nin “Pie Jesu”
(*) Franz Schubert’in “Ave Maria”
(*) Giacomo Puccini’nin “Nessun Dorma”
Birlikte birçok sinemada rol alan Alain Delon ve Jean Paul Belmondo
Belmondo da 6 Eylül 2021 tarihinde hayatını kaybetmişti
Bir gün her fani erkek My Way’i mi tadacak
Ancak dikkatimi çeken şu oldu.
My Way müziğini daha çok erkekler tercih ediyor.
Bugüne kadar cenazesinde My Way çalınan bir bayana en azından ben rastlamadım.
Yani şöyle diyebiliriz:
Bir gün her erkek fani My Way’i tadacak.
Benim vasiyetim Mahler 5 Adaggietto bölümü
Bana gelince…
Tansu’ya vasiyetim şu.
Cenazemde Mahler’in Beşinci Senfoni’sinin Adaggietto bölümü…
Benim bildiğim Leonard Bernstein’in cenazesinde çalınmıştı.
Bana nazaran yeryüzünde müziğin bundan daha üst bir hali hiç bestelenmedi…
Visconti’nin, Thomas Mann’ın “Venedik’te Ölüm” romanından çektiği sinemada, Prof. Eisenbach, vaporetto üzerinde Venedik’e girerken onda bu müzik çalıyordu.
Thomas Mann, Mahler, Visconti ve Dirk Bogart’I bir ortaya getiren o sahne benim için estetiğin de en üst hallerinden biriydi.
Bir gün bu dünyadan ayrılırken ardımda bu türlü estetik bir seda kalsın istiyorum…
Alain Delon ve Patricia Kaas
Delon gömülürken oradaki tek şarkıcı
Ve bu veda playlistinden son bir ayrıntı…
Alain Delon’un cenazesine katılan tek müzikçi Patricia Kaas’mış…
Yani “Mon Mec a Moi” müziğini söyleyen bayan.
Türkçeye şöyle çevirebilirsiniz:
“İşte benim herifim…”
Sadece arkadaştılar…
Kim bilir tahminen de arkadaştan bir tık öteydi o hünsa mesafe…
|
Türk ulusal ordular tarihinde bir birinci; Türkiye’nin ilk kadın genelkurmay başkanı geliyor Bu seneki Harp Okulları’nın mezuniyet merasimine kızlarımız damga vurdu. Harp Okullarında bu yıl üç kuvvette de kızlar okul birincisi oldu. (*) Kara Harp Okulu’nda Ebru Eroğlu, (*) Deniz Harp Okulu’nda Şeyda Yıldırım, (*) ve Hava Harp Okulu’nda devre birinciliğini İkra Kuyumcu aldı. İkra Kuyumcu, 2020 İzmir Amerikan Lisesi mezunu.. Bu habere diğer yorum yapmıyorum. Cumhuriyet’in 100’üncü yılında Türk Silahlı Kuvvetleri, gerçek Türkiye Yüzyılı’nı başlattı. Başka yoruma gerek yok. Bunlar Kurtuluş Savaşı’nı veren ulu ordumuzun 21’inci Yüzyıldaki tarihini yazacaklar. Cumhuriyetimizin birinci bayan Genel Kurmay Liderine hazır olun. |
* * *
Michael Keaton (Fotoğraf: Warner Bros)
Dünyanın en absürt sorusu: İnsan arafta 36 yıl beklerken yaşlanır mı
Bu hafta cuma gününü sabırsızlıkla bekliyorum.
Çünkü 36 yıllık bir hasretim bitiyor.
“Beterböcek” geri dönüyor.
Tim Burton’ın “Beetlejuice” yani “Beterböcek” sinemasının ikincisi bu hafta gösterime giriyor.
İlk Beterböcek’i 41 yaşımda seyretmiştim
İlkini gösterime girdiği 1988 yılında izlemiştim.
Benim için yepisyeni bir sinemanın orijinal bir sinemasıydı.
Absürditenin nasıl ince bir zekaya, onun da beni mahveden bir mizaha dönüştüğünü hayranlıkla seyretmiştim o filmde…
O gün 41 yaşındaydım. Ortadan 36 yıl geçti ve bugün artık 77 yaşındayım.
36 yıldır arafta oturan, başı büzülmüş adam da geri döndü
Birinci sinemanın sonunda benim başıma daima “A,araf” olarak girmiş bir sahne vardı.
Filmin kahramanı Beterböcek, arafta kendisi hakkında verilecek yargıyı bekliyordu.
Araf…
Ne berbatlar ne de düzgünler sınıfına giremeyen, günah ve sevapları eşit olduğu için nereye gideceğine karar verilemeyen insanların beklediği o oda yani…
Filmin son sahnesinde benim üzere insanların başında kalan bir karakter vardı.
Kafası tıpkı Latin Amerika’daki kimi ritüellerde gördüğümüz üzere küçültülüp büzülmüş bir karakter.
Safari kıyafetli o tuhaf adam da yaşlanmış
Safari kıyafeti içinde küçücük kalmış başı ile arafta hakkında verilecek kararı bekliyordu.
Çok gülmüştük onun o haline…
İkinci sinemanın ismi “Beterböcek Beterböcek” olmuş.
Fragmanını seyrettim.
Tabii ki bütün karakterler yaşlanmış.
Ama biz onları arafta bırakmıştık.
Bu durumda ne oluyor?
Arafta bekleyenler de yaşlanmaya devam ediyor mu…
Kafası büzülmüş adamı öteki dünyada seyrederken başımda işte bu dünyanın en absürt sorusu çınlayıp duruyordu.