İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Kabahatler Soruşturma Ofisince hazırlanan iddianamede, terör örgütü DEAŞ içinde bir devir faaliyet gösteren sanık Yunus Gökçe’nin öteki örgüt üyeleriyle Ümraniye İstiklal Mahallesi’ndeki bir meskende sohbet ismi altında yasa dışı faaliyet yürüttüğünün tespit edildiği kaydedildi.
Gökçe’nin daha sonra örgüt üyeleriyle fikir ayrılığı yaşaması üzerine beraberindekilerle buradan ayrıldığı, faaliyetleri örgüt elebaşı sanık Mustafa Kahveci’nin üstlendiği kaydedilen iddianamede, bu kişinin adrese yasal görünüm vermek hedefiyle 19 Aralık 2016’da “Ahid” isimli mecmuayı kurduğu, yere da “Ahidder” ismini verdiği söz edildi.
Sanık Kahveci’nin burada düzenlediği tertiplerde terör örgütü DEAŞ’ın propagandasıyla örgüte üye kazandırmak için çalışmalar yaptığına dikkati çekilen iddianamede, bunları internet üzerinden de eş vakitli sürdürdüğü bildirildi. İddianamede, bu sanığın yasa dışı yerde üyelerden “fitre” ve “zekat” ismi altında topladığı paraları DEAŞ yanlısı bayan ve çocuklara gönderdiği vurgulandı.
“Mescit isimli yasa dışı faaliyet gösteren adrese düzenlenen operasyonda ele geçirilen ‘cemaat tüzüğü’ isimli dokümanın terör örgütü DEAŞ’ın kelamda devlet yapılanmasıyla teğe bir uyumlu olduğu, örgütün benimsediği kurallar çerçevesinde sanıkların Mustafa Kahveci’nin elebaşılığını yaptığı cemaati oluşturduğu” söz edilen iddianamede, “Ahidder” tarafından 2022’nin Eylül ayında İstanbul’da açılan kreşin adresinin çocukların ailelerinden saklı tutulduğu, iki farklı servis aracıyla meskenlerinden kreşe taşındığı bilgisi de yer aldı.
Sanıklardan Menderes Erikci’nin iletilerinde, istihbarat ve emniyet üniteleriyle kurulacak dostluğun imanı ortadan kaldıracağına ait birtakım konuşmalar olduğu aktarılan iddianamede, bu konuşmalarda Musevilerin ibadethanelerine saldırmaya ait kimi içeriklerin bulunduğu kaydedildi.
Sanık Sami Çoker’in toplumsal medya hesabından oy kullanmanın “şirk” olduğuna yönelik şiddete teşvik edici paylaşımların yapıldığının tespit edildiği belirtilen iddianamede, sanığın öteki şahıslara ait topladığı bilgileri kelamda cemaatin ilgili üniteleriyle paylaştığı, sonra da bunları sildiği, bunun bir hata olduğunu yazdığı formunda mesajlaşmaların da bulunduğu tabir edildi.
İddianamede, 23’ü tutuklu 34 sanığın terör örgütü DEAŞ’ın hiyerarşik yapılanmasında hareket ettiği ve örgütle irtibatlı olduğunun ortalarındaki konuşmalarla belirlendiğine işaret edildi.
Örgüt elebaşı Mustafa Kahveci’nin “silahlı terör örgütü kurma ve yönetme” hatasından 15 yıldan 22 yıl 6 aya kadar mahpusu istenirken, başka 33 sanığın ise “silahlı terör örgütüne üye olmak” kabahatinden 7 yıl 6’şar aydan 15’er yıla kadar mahpusla cezalandırılmaları talep edildi.
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında sanıkların yargılanmalarına önümüzdeki günlerde başlanacak.